
Yönetmen
Ahmet Boyacıoğlu
Senaryo
Ahmet Boyacıoğlu
Yapımcılar
Ali Akman, Başak Emre, Ahmet Boyacıoğlu
Uygulayıcı Yapımcı
Özkan Yılmaz
Görüntü Yönetmeni
Özgür Eken
Kurgu
Selda Taşkın
Ses
Mehmet Kılıçel
Ses Tasarım
Onan Karagözoğlu
Müzik
Cem Anıl, Onur Yüce, Exit (Gürbüz Barlas, Sadık Sağlam, Nusret Gürs), MŞŞ, Sarp Maden, Şevval Sam
Yardımcı Yönetmen
Özcan Alper
Oyuncular
Tuncel Kurtiz, Erkan Can, Şevval Sam, Taner Birsel, Nejat İşler, Derya Alabora Rıza Sönmez, Muzaffer Özdemir Serhat Tutumluer, Almıla Uluer, Dilara Yalçın
Sanat Yönetmeni
Güneş Çoban, Elif Boyacıoğlu
Kostüm Tasarım
Deniz Güray
Makyaj
Ayten Çolak
Türkiye, 2010, 35mm, 120′, Renkli
Ankara’da 25 yıldır yaşamını sürdüren Siyah Beyaz Sanat Galerisi ve Bar, ünlü oyuncuların rol aldığı bir filmle beyazperdeye taşınıyor. Tuncel Kurtiz, Nejat İşler, Erkan Can, Şevval Sam, Taner Birsel ve Derya Alabora’nın başrollerini paylaştıkları Siyah Beyaz 23 Nisan 2010’da sinema izleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor…
Türkiye’nin ilk sanat galerilerinden biri olan, aynı zamanda bar olarak da hizmet veren Siyah Beyaz, çeyrek yüz yıldır Ankara’da sanatçıların, gazetecilerin ve politikacıların uğrak yeri olmaya devam ediyor. Fulya ve Faruk Sade’nin yönettikleri Siyah Beyaz aynı zamanda yıllardır çizgisini korumasıyla tanınıyor.
Siyah Beyaz’ı beyaz perdeye taşıyan filmin karakterleri ise; fırtınalı bir hayat yaşamış ama 70 yaşına gelmesine karşın hala durulmamış, ideallerine bağlı bir ressam (Tuncel Kurtiz); kalp krizi geçirdikten sonra işini bırakan, sümüklü böcek besleyip sakin bir yaşam sürmeye çalışan bir avukat (Erkan Can); mesleğini yapmaktan sıkılmış, üstüne bir de karısı tarafından terkedilmiş bir doktor (Nejat İşler); ve hayata karşı tek başına direnen, yalnızlığı bir yaşam tarzı haline getirmiş bir iş kadını (Şevval Sam)… Bu insanlar Siyah Beyaz’ın müdavimleri ve bu bar bir anlamda onların sığınabilecekleri son liman. Barın sahibiyse kimseye taviz vermeyen, sinirli, alıngan ama dünya tatlısı bir insan olan Faruk (Taner Birsel).
Siyah Beyaz, dostluk, duyarlılık, 50 yaşına gelmek ve yaşlanmanın farkına varmak, bir mekana bağlanmak ve hayatın küçük ayrıntıları üzerine bir film.
Yılmaz Güney yazar, yönetir, oynar Umut’ta. Yaşamıştır da… Bisiklete binmek için harcadıkları 25 kuruş yüzünden dayak yiyen çocukların, çileli kadınların, çocuğun üzerine dökülen sütü yalayan köpeğin, ölen atın gerçekliği bir çığlık gibi yayılır beyazperdeden.
Umut, sinema tarihinin gömülü olmayan definelerinden biridir!
Tunca Arslan