Kırda Bir Pazar
0 Comment
1984 yılında Cannes’da En İyi Yönetmen Ödülü’nü kazanan ve Altın Palmiye’ye de aday olan Kırda Bir Pazar, 1985’de Cesar’ı, 84’de de New York Film Eleştirmenleri Ödülü’nü kazanan ödül zengini bir [...]
Tesadüfi Bir Kronolojinin 71 Parçası
0 Comment
23 Kasım 1993’te Maximilian B. adındaki bir öğrenci, Viyana’da bir bankaya girdi ve tabancayla üç kişiyi öldürdü, ardından da kendisini vurdu. Polis ve medya, genci bir cani olarak damgaladılar fakat [...]
Alphaville
0 Comment
Her şey Figaro Pravda adında bir gazete için çalıştığını söyleyen Ivan Johnson adlı bir gazetecinin Alphaville kentine gelip bir otele yerleşmesiyle başlıyor ve ancak bir Godard filminde göreceğiniz tuhaf olayların [...]
Çinli Kız
0 Comment
Maoculuğu öğrenen bir grup Fransız öğrencinin politik tartışma ve eylemlerini anlatan bir film. Beş kişiden oluşan bu küçük grup sembolik olarak devrim pratiğine değişik yaklaşımları temsil ederler. Grubu yöneten Veronique, [...]
Üçüncü Adam
0 Comment
İtalya’da 30 yıllık Borgia iktidarında savaş, terör, cinayet ve kan gölü vardı. Ama bu arada Michelangelo, Leonardo da Vinci ve Rönesansı yarattılar. 500 yıllık demokrasi ve barış ülkesi ısviçre’den ise [...]
Bir Evlilikten Manzaralar
0 Comment
Bir kadın ve bir erkek… On yıllık bir evliliğin sonunda gelinen nokta… Evli bir çiftin yedi yıllık yaşam sürecindeki kriz anlarına tanıklık… Marianne’ın filmin başında belirttiği gibi, belki de bir [...]
Vincent, François, Paul ve Diğerleri
0 Comment
Gençliğin idealizmi ve yaşlılık dönemi nostaljisi arasında bir yerde pişmanlık yatar. Claude Sautet’nin dokunaklı filmi Vincent, François, Paul ve Diğerleri işte bu dönemdeki üç çocukluk arkadaşının öyküsünü anlatıyor. Her pazar, [...]
Çamur
0 Comment
Derviş Zaim, çok boyutlu, cesur bir filmle karşımızda. Venedik Film Festivali’nin ilk gününde basına gösterilen Çamur, politik güncelliği sıcak bir konuyu, bölünmüş Kıbrıs gerçeğini, berrak bir politik bilinç eşliğinde, hümanist [...]
Uzak
0 Comment
Nuri Bilge Ceylan, Kasaba’yla başlayıp Mayıs Sıkıntısı’yla sürdürdüğü “pastoral senfoni”yi, bu kez koskoca bir kentin, İstanbul’un karmaşa ve gürültüsüyle birleştiriyor. Cemal Süreya’nın, “şelaleye düşmüş, zeytinin dalı” dediği türden bir durum [...]