Üç Yaz

Kariyerine görsel sanatçı olarak başlayan, sonra belgesel ve kurmaca filmlere yönelen Brezilyalı yönetmen Sandra Kogut, dünya prömiyerini Toronto’da yapan filmi Üç Yaz’da Brezilya’da yaşanan gerçek olaylardan yola çıkıyor ve politik gelişmelerin farklı sosyal sınıflara etkisini gözler önüne seriyor.

Edgar ve Marta, her Noel zamanı, deniz kenarındaki lüks yazlıklarında görkemli ve ifrata kaçan aile partileri verirler. 2015’te bazı gergin telefon görüşmelerine rağmen her şey yolunda gözükür. Ancak 2016’da parti birden iptal olur. Bunun sebebi nedir? Daha önemlisi; zengin ve güçlü insanlar ortadan kaybolduğunda onlara bağımlı olarak yaşayan, kim olduklarını bilmediğimiz hizmetkarlara ne olur? Yönetmen filmini bu görünmez hizmetkarların üzerine kuruyor. Brezilya’da 2013’ten bu yana süre gelen skandallarla dolu yolsuzluklar ve tutuklanma haberlerinden yola çıkan filmin hikâyesi, 2015-2017 arasında, birbirini takip eden üç yaz mevsiminde anlatılıyor.

Aileden kimsenin ilgilenmediği yaşlı büyükbaba da, villada çalışan hizmetkar da aslında neoliberal kabusun kurbanlarıdır ve filmde onların gözünden, çağdaş Brezilya’nın bir portresini ve toplumdaki farklı sınıfların çatışmasını izliyoruz.