Trendeki Adam

Leconte’un ödüllü filmi Trendeki Adam, dostluk ve kader, özlem ve pişmanlık ama en önemlisi akıp giden zaman ve yaptığımız tercihler üzerine sade ve mizah yüklü bir öykü. Bir rastlantı olmasa belki asla tanışmayacak, görünürde hiç ortak noktaları olmayan ama hayatlarının son dönemecinde birbirlerinin dünya görüşünü değiştiren iki adamın öyküsü. Milan, cumartesi günü bir banka soygunu yapmak düşüncesiyle geldiği kasabada her şeyin planladığı gibi geçeceğini düşünmektedir. Sokakta gezerken, monoton yaşamından kendisi bile sıkılan emekli edebiyat öğretmeni Manesquier ile tanışır. Manesquier, Milan’ı su içmek için evine davet eder. Tek ortak yanları Cumartesi günü Manesquier’in de bir randevusunun olmasıdır. Ancak o açık kalp ameliyatı olacaktır. Manesquier kitaplarını ve mesleğini, Milan’ın silahları ve maceralı yaşamı ile değiş tokuş etmenin nasıl bir şey olacağını merak eder. Bu arada, Milan da Manesquier’in terliklerine ve huzur dolu yaşamına imrenmektedir. Arkadaşlıkları geliştikçe, mizah ve sevgi yüklü sürpriz olaylar yaşanır, çünkü her biri diğerinin hayatına duyduğu özlem nedeniyle kendi kişiliğini değiştirmeye çalışmaktadır. Cumartesi gelir çatar. Milan ve Manesquier’in vedalaşıp kendilerini bekleyen kadere doğru yola çıkmaktan başka bir seçenekleri yoktur. Ancak kaderleri aynı olmasa da, düşleri iç içe geçmiştir.