Tamilla
Ertuğrul’un, VUFKU’nun Odesa’daki stüdyosunda çalıştığı 10 aylık sürede (Mart 1926 – Ocak 1927) çektiği iki filmden biri olan Tamilla (diğeri Spartak [Spartaküs]), Fransız hukukçu ve yazar Ferdinand Duchêne’nin aynı adlı romanından uyarlanmıştır. Yazarın yargıç olarak görev yaptığı Cezayir’deki Berberi topluluklarını ele alan roman, kadının ikinci sınıf konumunu sorgular. Dönemin oryantalist akımının izlerini taşıyan romanı filme alırken, ünlü Alman sanat yönetmeni Beisenherz’in desteğiyle, Ertuğrul inandırıcı bir atmosfer yaratır. Tamilla, daha küçük yaşta başlık parası karşılığı tüccar Lahraş’la sözlendirilir. Lahraş’ın üç yıl sürecek bir ticari sefere çıkmasını fırsat bilen Tamilla’nın babası bu kez onu Prens Akli ile evlendirir. Lahraş’ın seferden erken dönmesiyle işler karışır. Kadının bir meta gibi alınıp satıldığı bu ortamda, erkekler arasındaki pazarlık elbette Tamilla’yı daha da kötü bir sona doğru sürükleyecektir.
Türkiye’de sinema tarihinin hiç kuşkusuz en tartışmalı figürlerinden biridir Muhsin Ertuğrul. Tarih yazımının öncülerinden Nijat Özön’ün Ertuğrul ile ilgili olumsuz değerlendirmeleri yaklaşık yarım yüzyıldır sorgusuz kabul görmektedir. Buna göre, yönetmen teatral havadaki filmleriyle sinemayı olumsuz etkilemiş, hatta sinemanın gelişimini geciktirmiştir. Ertuğrul’un ilk filmini çekmesinin ardından geçen 100 yıla karşın, halen sanatçının yapıtlarını döneminin koşulları içerisinde nesnel olarak değerlendirme olanağından yoksunuz. Zira, Türkiye’de ve yurtdışında çektiği 30’u aşkın filmden çok azının kopyası elimizde bulunuyor. Muhsin Ertuğrul’un Ukrayna Foto Sinema İdaresi (VUFKU) adına çektiği Tamilla filminin 92 yıl sonra Türkiye’de seyirciyle buluşması bu açıdan çok önemli.