Takva

Takva bu yıl Toronto’da ‘Kültürel Yenilik’ ödülünü ve Antalya’da da toplam dokuz ödül alarak büyük bir başarı kazandı, bu sayede de dört yıldır proje üretememiş olan Yeni Sinemacılar ekibi için muhteşem bir dönüş filmi oldu. Filmlerinde, Türkiye’nin toplumsal sorunlarının kişisel düzeydeki yansımalarını işleyen ekip bu kez de İslami tarikatları konu edinmiş. İslami öğretinin temel kavramlarından biri olan “Takva” kabaca Allah korkusu ile günahtan kaçınma anlamına geliyor. Film ise “çağdaş hayatta” takva sahibi olmanın beraberinde getirdiği çelişkileri irdeliyor. Antalya’da en iyi senaryo ödülünü kazanan Önder Çakar yazım aşamasında Fatih’teki pek çok tarikatı ziyaret etmiş ve zikir ayinlerine katılmış. Filmin en çok ses getiren sahnelerinden bazıları da bu araştırmaların sonucunda çekilen zikir sahneleri. Filmdeki rolü ile Antalya’da en iyi erkek oyuncu ödülünü kazanan Erkan Can’ın canlandırdığı Muharrem son derece mütevazı bir hayat yaşamaktadır: ailesinden kalma ufak ahşap evde tek başına yaşar, babasının daha çocukken onu teslim ettiği çuvalcı dükkânında çalışır ve düzenli olarak tekkede ayinlere katılır. Muharrem’in dünya nimetlerine karşı ilgisizliği, görev bilinci ve dinine olan sorgusuz sualsız bağlığı Şeyh’in de dikkatini çeker ve onu tarikata ait kiraların tahsil edilmesi ile görevlendirir. Ancak bu görev Muharrem’i, ufak dünyasındaki dengeleri geri dönülmez şekilde bozan ahlâki açmazların içine sürükler. Takva, kesin yargılarda bulunmak yerine bir tartışma zemini oluşturmayı amaçlayan güçlü bir karakter tahlili filmi. Gözde Onaran