Sürüklenen Bulutlar

Ilona (Kati Outinen) bir restoranda baş garsondur. Kocası Lauri (Kari Väänänen) ise şofördür. Karınca kararınca geçinip giderler. Bu mütevazı çiftin aslında bir televizyon almaya yetecek parası bile yoktur ama mutludurlar. Ta ki Ilona’nın çalıştığı restoran kapanana, Lauri de işsiz kalana kadar. Maddi sorunları gitgide artar, bir felaket diğerini izler ve çift bir türlü belini doğrultamaz. Hemen içiniz kararmasın, zira konusunu aktardığımız Sürüklenen Bulutlar bir Aki Kaurismäki filmi. Finli usta, tüm filmlerinde olduğu gibi, gerçeği toz pembe göstermeye çalışmıyor ama izleyicinin içini de asla sıkmıyor. ışsizlik, geçim derdi ve umutsuzluk filmde kol gezerken, eski Hollywood melodramlarını andıran bir görsellikle sağlanan şirin atmosfer gerekli dengeyi sağlıyor. Yönetmenin “Finlandiya Üçlemesi”nin ilk halkası olan Sürüklenen Bulutlar’da, tıpkı peşinden gelecek Geçmişi Olmayan Adam’da olduğu gibi, pastel renklerin kullanımı ağırlıkta. Sanırsınız ki Technicolor tekniğiyle çekilmiş… Diğer yandan Kaurismäki’nin alâmet-i farikası haline gelmiş, minimal üslubundan kaynaklanan benzersiz espri anlayışı da her fırsatta kendisini gösteriyor. Hemen açılışta lokantada gerçekleşen kavga sahnesinde kameranın hareketsizliği gibi. Başka bir filmde karşımıza çıksa yüreğimizi parçalayacak, Lauri’nin ehliyetinin elinden alındığını Ilona’ya aktardığı sahnedeki oyunculuğun da hiç aşağı kalır yanı yok. Filmlerini asla mutsuz sonla tamamlamayan yönetmen, finalde bulutları dağıtıp, iyimser bir bakış açısına yöneldiğindeyse adeta Frank Capra’ya selam duruyor. Aki Kaurismäki’nin kendine has sinemasıyla önceden tanışmış ve onu sevmiş izleyicilere bir tavsiyede bulunmanın lüzumu yok. Zira yönetmenin en iyi filmlerden olan Sürüklenen Bulutlar’a hayran kalmamaları için bir sebep bulmak çok zor. Ancak bu büyük ustanın yarattığı harikalara daha önce tanıklık etmediyseniz, siz siz olun, bu bulunmaz fırsatı kaçırmayın. Engin Ertan