Saltanatın Mezarlığı

Altın Palmiye ödüllü yönetmen Apichatpong Weerasethakul gizemli, yumuşak bir mizah anlayışına sahip yeni filminde, geçmişteki ruhların izini sürerek hafızasındaki dünyayı keşfetmek üzere evine, Tayland’ın kuzeydoğusundaki sorunlu Isan bölgesine geri döner.

Saltanatın Mezarlığı’nda bir grup asker, yakınlarda devam eden bir kazı projesi sırasında, gizemli bir uyku hastalığına yakalanmıştır. Yöre halkından biri olan iyi kalpli Jen, uyuyan askerlerin bakımına yardım etmek üzere her gün gönüllü olarak kliniğe gelmeye başlar ve uykudaki askerlerden genç ve yakışıklı Itt’e bağlanır. Klinikte çalışan bir diğer görevli ise, ailelerinin bilinci kapalı askerlerle psişik bir temas kurmalarını sağlayan genç medyum Keng’dir. Keng askerlerin zihinlerinin derinliklerine indikçe, Itt’e ait kayıtların tuhaf yazılar ve çizimlerle dolu olduğunu fark eder. Askerlerin yakalandığı bu gizemli hastalık acaba kliniğin altındaki arkeolojik kazıyla mı ilişkilidir?

Tarih, hafıza, sosyo-politik mecaz ve mistisizmi görkemli bir biçimde bir araya getiren Saltanatın Mezarlığı bugünün geçmişle, rüyanın gerçekle birlikte var olduğu ve sihirin dünyevi olandan doğduğu büyülü bir dünya yaratıyor. Bu filmi sinemanın sihirli karanlığında seyretmek, gerçekten unutulmaz bir deneyim.

−Giovanna Fulvi