Ne Sevimli Bir Oyun

Ünlü Rus yönetmeni Pyotr Todorovsky’nin ironik olarak Ne Sevimli Bir Oyun şeklinde adlandırılan bu komedisi ciddi politik göndermeler içermektedir. Öykü, Stalin diktatörlüğünün dorukta olduğu, 1950 yılında, Moskova’nın banliyölerinde yaşayan dört gencin çevresinde gelişmektedir. Sanat Akademisi’nde öğrenci olmalarına karşın, hiç ders çalıştıklarına tanık olmadığımız bu dört gencin oyun oynamak için çok zamanları vardır. Hayatın temel unsurları olmaksızın da yaşayabileceklerini kanıtlamak için anlamsız aşk maceralarına atılarak, yoksulluklarını hafife alırlar. Öykü gençlerin birbirlerine oynadıkları, her biri diğerinden saçma ve komik oyunlar serisinden oluşur. Gençlerden biri bodrumda gizli radyo istasyonuyla, Sovyetler Birliği’nde ilk defa “Amerika’nın Sesi” radyosunun yasa dışı yayınını yaptığını iddia etmektedir. Diğer bölümde de bütün tüketim mallarının fiyatlarını önemli ölçüde düştüğü yeni bir sosyal refah planının Ocak 1951’den itibaren yürürlüğe gireceği ilan edilmektedir. Ve karşıt düşüncedeki yoldaşlarını ihbar etmesi istenen bir öğrenci bu emri çok ciddiye alarak isterik gözyaşlarına boğulur. Son bölümde ise, öykünün üslubu dramatik bir değişime uğrar ve Stalin’in estirdiği terörün acı gerçekliği gençlerin hayallerini ve fantezilerini paramparça ederek, küçük bir şakanın nasıl büyük bir suça dönüşebileceğini gösterir.