Monty Python Ve Kutsal Kâse

Monty Python ve Kutsal Kâse, 70’lerin başında İngiltere’nin BBC kanalında skeçleri yayınlanan Monty Python komedi ekibinin ikinci sinema filmi olma özelliğini taşıyor. Saçmalıkta sınır tanımayan mizah anlayışlarıyla 70’lerde tüm dünyayı etkisi altına alan Monty Python komedi ekolü, Douglas Coupland’in efsanevi Otostopçunun Galaksi Rehberi serisinden tutun South Park’a kadar, pek çok absürd komedi akımının başlangıç noktası olarak kabul görmekte. Eric Idle, Terry Jones, Graham Chapman, Michael Palin, Jonn Cleese ve efsanevi yönetmen Terry Gilliam’dan oluşan ekibin filmlerinde her an her şey olabilir; örneğin Kral Arthur döneminde geçen bir hikâyenin tüm inandırıcılığı, kameranın önünden aniden bir belgesel spikerinin geçmesiyle yok edilebilir! Monty Python’ın mizahını keyifli kılan, film denen şeyin bir kurgu olduğunu tümüyle açık eden ve bilhassa sinir bozucu olmaya çalışan sınır tanımaz bir ‘cıvıklık’lıktır. Monty Python ve Kutsal Kâse, Kral Arthur’un kutsal kâseyi bulmak için çıktığı yolculuğu konu alır. Fakat film, sıradan bir ‘tarihi film parodisi’ olmanın ötesinde, hayatın anlamsızlığına dair Shakespeareyen bir metin olarak bile düşünülebilir. Karakterler, varolmayan atlar üzerinde, hindistan cevizi kabuklarını birbirine vurup nal sesi çıkartarak yola koyulurlar, nereye gittiklerini dahi bilmeden… Bu dünyada mantığın esamesi okunmaz: En ölümcül düşman küçücük bir beyaz tavşan bile olabilir! ‘Ölüm’, her yerde karakterlerimizi beklemekte, onlara tuzaklar kurmaktadır; bu trajik karakterlerin hazin sonlarını izlerken, kendinizi Ingmar Bergman’ın Yedinci Mühür’ünün (Seventh Seal) felsefi derinliklerinde bulmanız da, Gilliam’ın Brazil’inde olduğu gibi kahraman olamayan kahramanlarla beraber hiçbir zaman gerçekleşmeyecek Don Kişotçu bir düşün peşinde sürüklenmeniz de olası. Fırat Yücel