Kar

Tepeleri örtmek için düşmez kar taneleri, düşerler ki her canavar bıraksın izini. Bosna 1997. Dört kadın, iki yaşlı hanım, dört kız, yaşlı bir adam ve bir oğlan, savaşın yıkıma uğrattığı Slavno köyünde yaşamaktadırlar. Aileleri katledilmiş ve cesetleri bulunamamışır. Anıları ve hayalleri ile kendilerini ayakta tutmaya çalışırken farkında bile olmaksınız köylerini bir hayal dünyasına çevirmişlerdir. Ancak hayatta kalabilmek için de çabalamaktadırlar. 20’li yaşlarının sonlarında genç ve inatçı bir kadın olan Alma, terk edilmiş yol üzerinde erik reçeliyle diğer sebze ve meyve ürünlerini satarak, yaşamlarını sürdürmenin yanı sıra para bile kazanabileceklerine inanmaktadır. Yağan ilk kar ile birlikte, zate diğer yerleşim yerlerinden çok uzakta olan köyün tamamen tecrit olması ve ölüm tehlikesi olasılığı ortaya çıkcaktır. Beklenmedik bir şekilde Slavno’ya gelen iki iş adamı, köy sakinlerinden para karşılığı köylerini terk etmelerini ister. Köylüler bir ikilemle karşı karşıya kalırlar, yaşamlarını kurtarabilecek bu teklifi kabul ederlerse ruhları yok olacaktır.