İbretnüma
Binbir Gece Masalları‘nın (her zaman bir hikâye içinde başka bir hikâye içeren) çift katmanlı yapısını gevşekçe de olsa anımsatan hikâye akışı, bir zamanlar modern bir yaşama can atan, kendi Anadolu yurdunda en güzel kız olan Fadike’nin yaşadığı trajik kaderi sunar. Hikâye sekiz kısımda anlatılıyor, her bir kısım Fadike’nin yaşamında bir başka özel döneme denk geliyor, görsel olarak elle çizilmiş animasyon etrafında kuruluyor, ama animasyon sürecinde başka materyaller de kullanıyor (fotoğraflar, kolajlar, hatta ressamın elinden çıkmış yapılmış soyutlamalar). CANAN’in açıkladığı gibi, bu iş daha çok bir “video-fabl” gibi algılanıyor, kendisi de “ravi” (hikaye-anlatıcısı) rolünü üstleniyor. İş sadece eski, geleneksel, egzotik ve “öteki”nin yeni, modern, güncel ve “içkin” olana karşı iddia edilen ideolojik kopuşunu sorgulamakla kalmıyor; ayrıca bir başka düşünüş biçimine de işaret ediyor ve tartışmalı bir meseleyi (bu vakada zorla evlilik ve onunla birlikte gelen her şey) politik bir mesele olarak ele alıyor. Politik arenayı açmanın potansiyeli, daha geniş, daha kapsamlı bir anlamda anlaşılınca, işin üstlenmeye istekli olduğu estetik sapaklar kadar tarihsel sapaklara da dayandığını gösteriyor. “İbretnüma”nın -ibretlik biçimde- gösterir gibi olduğu şey “politikaya kestirme yollar yok” şiarı. Herhangi bir kolay çözüme de kısa yol yok, diye kişi haklı olarak ekleyebilir. Tüm bu sapakların gerçekliği öngörülen çıktıya hayati katkılar yapsa da, meselelerin politik-oluş’u, baştan tam anlamıyla politik kabul edilmez.
Christian Höller
27'30"'
2009
CANAN
CANAN
20. Gezici Festival
Uyandıran Masallar: Canan