Hayata Çalım At

Hayata Çalım At, Britanya sinemasının katı bir toplumsal gerçekçilikle mizahı ve iyimserliği bağdaştıran ikilisinin, yönetmen Ken Loach ve senarist Paul Laverty’nin birlikte yaptıkları dokuzuncu film. Britanya’nın işsizlik, sosyal adaletsizlik, ırkçılık gibi temel konularına eğilen diğer sekiz filmle aynı çizgide yer almasına rağmen, Hayata Çalım At’ın o filmlerden farklı olarak fantastik bir yanı da var. Üstelik filmin fantastik yanının kaynağı kendi kendisini oynayan gerçek bir karakter: Yıllarca Britanya’da top oynayan ünlü Fransız futbolcu Eric Cantona! Cantona, hayatında hemen her şey ters giden, ailesinden hiçbir şekilde saygı ve yakınlık görmeyen, hayatta kalan tek tutkusu futbol ve lisedeki ilk aşkı olan bir adamın kafayı bulduğu anlarda yanında belirip ona kendine özgü felsefesiyle kılavuzluk ediyor! Adı “Eric’i aramak” anlamına gelse de bu film, Batı sinemasının ‘kaybetmeye mahkum’ karakterlerinden birinin kendine aradığı çıkış yolunu onun bilinçaltında yer eden, hayran olduğu bir şöhret aracılığıyla bulmasının öyküsünü anlatıyor. Genellikle naturalist bir tavra sahip olan Ken Loach, bu kez sosyal çevreyi eleştirmekten çok bireyin iradesini kullanarak hayatını değiştirme çabasına odaklanmış. Cantona’nın karizması, filmin ‘kaybetmeye mahkum’ ve ‘romantik aşık’ modellerini hicveden ana karakterini canlandıran Steve Evets’ın inandırıcı performansı, Laverty’nin şahane diyalogları ve tabii Ken Loach’un rafine mizanseniyle Hayata Çalım At izleyiciye içten kahkahalar attırıyor. Laverty – Loach işbirliği filmlerdeki mizah öğesi hiç bu kadar baskın olmamıştı. Alin Taşçıyan