Tahran’da yaşayan Afganistan doğumlu kardeşler Jamshid ve Navid Mahmoudi, İran’daki Afgan mültecilerinin yaşamlarıyla ilgili incelemelerini Azim’in Annesi Rona adlı dokunaklı dram ile sürdürüyorlar. Jamshid’in yazıp yönettiği, yapımcılığını ise Navid’in üstlendiği film, orta yaşlı bir adamın ağır hasta olan annesiyle ilgili olarak yaşam ve ölüm arasında bir karar verme durumunda kalmasını anlatıyor. Film hiç bitmeyecek gibi görünen bir belirsizlik durumuna sıkışan bir toplulukta ortaya çıkan aile içi gerilimin ve bürokratik engellerin aydınlatıcı bir resmini sunuyor.
Afgan sığınmacı Azim ailesiyle birlikte Tahran’da yaşamakta ve belediyede gece vardiyasında çalışmaktadır. En büyük oğul olarak aile reisliği görevi de sırtındadır. Kardeşi Faruk’un ailesi ve anneleriyle beraber yasa dışı yollardan Almanya’ya gitmelerine yardımcı olur. Ancak Faruk son anda torunlarına çok bağlı olan annesini Almanya’ya götürmeyeceğini söyler. Azim, bir rastlantı sonucu annesine acilen böbrek nakli yapılması gerektiğini, aksi takdirde iki ay içinde öleceğini öğrenir. Yasalar gereği İranlıların yabancılara donör olması mümkün değildir. Annesine böbreğini verebilecek tek kişi kendisidir ancak doktor bunu yaparsa ciddi sağlık sorunları yaşayabileceğini söyler. Azim şimdi kendi yaşamı ile hayatındaki en önemli kişi olan annesinin yaşamı ile ilgili bir seçim yapmak durumundadır.