Av
Dört adam Madrid’in dışında bir yere bir günlük bir tavşan avına gidiyorlar. Ota yaşlı iş ortakları olan Jose ile Luis, gerek iş yaşamında gerek evlilikte pek başarılı değiller. Daha önce ortakları olup da epeydir görüşmedikleri Paco ise hem işinde hem de evlilikte başarılı. Paco genç kayınbiraderini de ava getiriyor. İç Savaş’ta bir çatışmanın geçtiği, iskeletlerin hala bulunabildiği bu kıraç toprakta ölüm kol geziyor. Gerçekten de Saura, ayrıntı çekimleriyle tüfeklerin hazırlanışı üzerinde durarak, tavşanların ölümünü vurgulayarak, İç savaş’ta kazanan taraftan olan kahramanlarının öldürmekten (ve ölmekten) başka bir işe yaramadıklarının altını çizerek boğucu bir hava yaratıyor. O tarihte Saura’nın siyasal olaylara değinmesine izin verilmiyordu. “Ben de İspanyol meslektaşlarım da anlatmak istediğimiz öyküleri kurarken dolaylı yollar izlemek zorundaydık. Örneğin doğrusal bir yapı kullanamaz, düşündüklerimizi açıkça söyleyemezdik. Bu durum, çoğu kere düş gücümü kulanmaya zorladı beni”. Gerçekten de filmi izleyince insan ister istemez o kıraç, verimsiz, ölüm kokan toprağı Franco İspanyası’nın bir eğretilemesi olarak düşünüyor. Oğuz Onaran
'
1965
Angelino Fons (Carlos Saura'nın bir öyküsünden)
Carlos Saura
Luis Cuadrado
Pablo del Amo
Elias Querejeta
Alfredo Mayo
Emilio G. Caba
Fernando Sanchez Polack
Ismael Melo
Jose Prada
Violetta Garcia
Luis de Pablo
Berlin 1966 En İyi Yönetmen
4. Gezici Festival
AVRUPA’NIN EN İYİLERİ