2000 Yılında 25 Yaşında Olacak Jonas

İsviçreli yönetmen Tanner ve İngiliz yazar John Berger’ın üçüncü ortak çalışmasında, 1960’larda devrim umutları suya düştükten sonra yaşamlarında yeni yönelimler arayan Cenevre’deki bir grup genç anlatılır. Eski bir işçi sınıfı eylemcisi, mahalledeki çocuklar için bir serada okul kurmakta olan özgür ruhlu bazı çiftçilerin yanında bahçıvanlık ve işçilik yapmaya başlar. Karısı da fabrikadaki işine devam etmektedir. Hayal kırıklığına uğramış bir radikal, kumara dadanır, Tantra öğrencisi maceracı sevgilisiyle aralarında ilginç konuşmalar geçer. Bir tarih öğretmeni öğrencilerine sosyalist düşünceleri aşılamak için sınıfta radikal yöntemler kullanır. Bir bakkalda çalışan, yoksullardan daha az para alan ve eski bir direnişçi olan yaşlı arkadaşına yardım etmek için dükkândan yiyecek çalan bir kasiyer kızla ilişki kurar. Karmaşık bir tarzda iç içe giren öyküler, giderek zorlu gerçekliklerle yüz yüze gelen gençlik idealizminin mizahi görünümünü ortaya koyar. Siyah-beyaz çekilmiş Brechtvari kısa oyunlar, örtük bir diyalog ve anlatım aracılığıyla, görünenin öznel olduğunu gösterir. Filmin alışılmadık yaklaşımı, izleyicinin pür dikkat kesilmesini gerektirir, ama sabır acı ise de meyvesi tatlıdır. Kurulu düzene karşı gösterilen bireysel direnişin bu küçük dünyası, yumuşaklık, şefkat ve berraklık içinde betimlenir.