FİLMOGRAFİ

  • 1923 Le retour à la raison (kısa) 1923 Rue Campagne-Première (kısa) 1924 À quoi rêvent les jeunes films 1927 Emak-Bakia (kısa) 1928 L'étoille de mer (kısa) 1929 Les mystères du château de Dé (kısa belgesel) 1929 Corrida (kısa) 1930 Autoportrait ou Ce qui manque à nous tous (kısa) 1933 Poison (kısa) 1935 Essai de simulation de délire cinématographique 1935 L'atelier du Val de Grâce (kısa) 1937 Course landaise (kısa) 1938 Ady (kısa) 1938 Dance (kısa) 1940 Juliet (kısa)

  • GEZİCİ FESTİVALDE GÖSTERİLEN FİLMLERİ

  • Deniz Yıldızı
    (L'Etoile de merL'etoile de mer)
    De Şatosu’nun Gizemi
    (Les Mystères du château de Dé)
    Emak Bakia
    (Emak Bakia)

Man Ray

Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

Emmanuel Radnitsky (Man Ray) 1890’da Philadelphia’da doğdu. Yoksul bir Rus göçmen ailenin çocuğudur. Çocukluğunun bir bölümünü Philadelphia’da geçirmiş, ardından yedi yaşındayken ailesiyle Brooklyn’e taşınmıştır. Emmanuel’in 1911’de liseden mezun olmasından sonra ailesi soyadlarını Radnitsky’den Ray’e çevirdi. Emmanuel de bunu örnek alıp kısa süre sonra adını Man olarak değiştirdi. Man Ray erken bir yaştan itibaren sanatsal eğilimler gösterdi. Liseden mezun olduktan sonra mimarlık öğrenimi için burs kazandı; ama ressam olma sevdasıyla bursu geri çevirdi. Ferrer Okulu’ndaki çalışmaları dolayısıyla fotoğrafçı Alfred Stieglitz başta olmak üzere New York sanat çevresinden pek çok kilit isimle tanıştı. Stieglitz, 291 adlı galerisinde modern sanat eserlerini sergileyip tanıtıyor, Cézanne, Brancusi, Picasso ve Van Gogh gibi Avrupalı sanatçıların hünerlerinden söz ediyordu. Man Ray’in modern sanatla gerçek anlamda ilk tanışmasıydı bu. Hemen ardından resimleri izlenimcilik sonrası ve kübist tekniklerinin izlerini göstermeye başladı. 1925’te Dada hareketi etkisini yitirirken gerçeküstücü akım yükselişteydi. Man Ray, tıpkı önceki sanat hareketlerine olduğu gibi gerçeküstücülük ideallerine de kendisini iyice kaptırdı. Fotoğrafları gerçeküstücü harekette önemli bir rol oynayacaktı. Fotoğraf makinesini 1915’te, resimlerini belgelemek için almış olmasına karşın artık profesyonel bir portre fotoğrafçısı olmak istiyordu. İlk modellerinden bazıları da Cocteau ve Duchamp gibi Parisli gerçeküstücü ve dadacı dostlarıydı. Sanatçı, Fransa’daki Nazi işgali yüzünden 1940’ta ABD’ye dönmek zorunda kaldı. Kaliforniya’ya, Hollywood’a taşındı, manken ve dansçı ikinci eşi Juliet Browner’la orada tanıştı. Bu dönemde bir kez daha resme odaklanmaya başladı. 1951’de Juliet’le birlikte Paris’e dönen Man Ray, 1976’da ölünceye dek fotoğraf, resim ve objeler üzerine çalışmalarını sürdürdü.

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.