1941’de Lyon’da doğan Fransız yönetmen ve senarist Tavernier, kişiler arası karmaşık ilişkiler üzerine yaptığı sorgulamalarıyla tanınır. Positif ve Cahiers du Cinéma gibi Fransız dergilerinde film eleştirmenliği yapmadan önce, Paris Üniversitesi’nde Hukuk okudu. 1965’te serbest gazetecilik yapmaya başladı. “Amerikan Sineması’nın Otuz Yılı” (1970) adlı kitabın yazarlarındandı. Tavernier, 1974’te Belçikalı yazar Simenon’un kitabından uyarlanan bir psikolojik dram olan ilk uzun metrajlı filmi, Saatçi’yi çekti. Film, Louis Delluc ödülü de dahil olmak üzere birçok ödül kazandı. Daha sonra çektiği iki tarihi film, Cesar ödüllü Şölen Başlasın ve özyaşamsal izler taşıyan ve bir yönetmenin dramını anlatan Hakim ve Katil ile çok yönlü ve titiz bir yönetmen olarak kendini kanıtladı.1983’de Amerika’nın güneyinde yaşayan insanlar ve müzikleri üzerine bir film olan Mississippi Blues ile belgesel filmlere yöneldi. Tavernier, ilk uluslararası ticari başarısını Kırda Bir Pazar ile elde etti. Filmleri, modern film kuramcıları ve eleştirmenler tarafından ısrarla gerçekçi olarak değerlendirilir. Gerçekçilik ise çoğunlukla, baskın ideolojik düşüncenin yeniden üretimi ve pekiştirilmesine yönelik bir bahane olarak görülür. Ancak Tavernier’nin sineması, gerçekçiliği kökten reddetmenin sağlam temellere dayanmadığını güçlü bir şekilde gözler önüne serer. Gerçekçilik, burjuvazinin kendisiyle diyalog biçimi olarak kabul edilir. Ama bu diyaloğun tek nedeninin güven tazelemek arzusu olduğu söylenemez (Tavernier filmleri güven tazeleyici değildir). Ayrıca gerçekçi yapıtların okuyucusuna yüklediği rolün edilgenlik olduğu varsayılamaz. (Tavernier filmleri, düşünen ve eleştirel analiz yapan bilinçli bir izleyiciyi öngörür).