15. Altın Koza Film Festivali 2-8 Haziran 2008 tarihleri arasında düzenlendi.
ÖZEL BİR TOPLU GÖSTERİM: EN İYİ 10 TÜRK FİLMİ
Geçtiğimiz yıllarda Ankara Sinema Derneği’nin yaptığı geniş ölçekli anketle belirlenen “En İyi 10 Türk Filmi” Adanalı sinemaseverlerle buluştu. 39. Karlovy Vary Film Festivali’nde ilk gösterimi yapılan bu özel seçkide gösterilen filmler: Yol (Şerif Gören-1982), Umut (Yılmaz Güney-1970), Sürü (Zeki Ökten-1979), Muhsin Bey (Yavuz Turgul-1987), Masumiyet (Zeki Demirkubuz-1997), Selvi Boylum Al Yazmalım (Atıf Yılmaz-1977), Anayurt Oteli (Ömer Kavur-1986), Susuz Yaz (Metin Erksan-1964), Gelin (Lütfi Akad-1973) ve Uzak (Nuri Bilge Ceylan-2002).
ROMY SCHNEIDER ANISINA…
15. Altın Koza Film Festivali’nde birçok festivalde ödül alan ve övgüye değer bulunan uzun metrajlı filmlerin yanı sıra Romy Schneider anısına ayrılmış özel bir bölüm yer aldı. Romy Schneider 70 Yaşında! adını taşıyan bu bölümde, Avusturyalı oyuncunun rol aldığı dört film gösterildi. 29 Mayıs 1982’de 43 yaşında hayata veda eden, ünlü oyuncular Magda Schneider ve Wolf Albach-Retty’nin kızları, Sissi serisinin unutulmaz karakteri, trajedilerle dolu özel hayatı en az oyunculuğu kadar ilgi görmüş ve her zamansız ölen kahraman gibi bir efsaneye dönüşmüş olan Schneider, Claude Sautet, Orson Welles gibi ünlü yönetmenler; Yves Montand ve Marcello Mastroianni gibi dev oyuncularla çalışmış. Bu özel bölümde oyuncunun Claude Sautet ile çektiği iki film yer alacak: Cesar ve Rosalie (Cesar et Rosalie, 1972) ve Hayat Bağları (Les Choses De La Vie, 1970). Cesar ve Rosalie’de iki aşk arasında kalmış Rosalie; Hayat Bağları’nda genç, güzel ve alımlı Helene rollerinde Schneider perdede göz dolduruyor. Oyuncuya bu filmlerde Cesar rolüyle en iyi erkek oyuncu ödülü almış Yves Montand ve Helene’e ayak uyduramayan yorgun aşık Pierre performansıyla Michel Piccoli eşlik ediyorlar.
Bölümde yer alan filmlerden bir diğeri de, Bertrand Tavernier’in filmografisinde farklı bir yeri olan Naklen Ölüm (Death Watch). Bu filmde başrolü Romy Schneider ile Harvey Keitel paylaşıyorlar. Schneider’in izlenebileceği son film ise, başrollerini Michel Serrault, Lino Ventura, Guy Marchand gibi ünlü oyuncularla paylaştığı, Claude Miller’in klostrofobik filmi Gözaltı (Garde A Vue).
AKDENİZ SİNEMASINDAN SON ÖRNEKLER
Akdeniz Sineması bölümünün ilk dikkat çeken filmi İsrailli yönetmen Eran Riklis’in savaşın ve sınırların anlamsızlığı üzerine dokunaklı anlatısı Limon Ağacı (Lemon Tree). Filmin başrolünde son yılların önemli oyuncularından Hiam Abbass’ın olduğunu belirtmek gerekiyor. Aynı zamanda festivalin açılış filmi olan Limon Ağacı filmin oyuncuları Ali Suliman ve Rona Lipaz-Michael’in katılımıyla gösterildi.
Bir başka film İtalya’dan Düşünme (Non Pensarci). Filmin yönetmeni, ilk filmi Nella Mischia ile ses getiren Gianni Zanasi. Filmde her şeyini kaybedip, ailesinin yanına dönen, bir zamanların başarılı punk rock yıldızı Stefano’nun hikâyesi anlatılıyor.
Fransız sinemasının yıldız oyuncularından Sandrine Bonnaire’ın 25 yıl boyunca çektiği kişisel arşiv görüntülerinin perdede izlenebileceği, kurumların yetersizliğine ve yol açabilecekleri dramatik sonuçlara dikkat çeken Adı Sabine (Elle S'Appelle Sabine), yönetmenin otistik kardeşi üzerine yürekleri sızlatan bir belgesel.
KOMŞU ESİNTİLER: MEDSCREEN FİLMLERİ
Akdeniz Bölgesindeki Arap ülkelerinden ve özerk bölgelerden filmlerin tanıtımına destek programı Medscreen çerçevesinde Altın Koza’da gösterilecek filmler; Bombaların Altında, Güneşin Gözü, Sarı Ev, Recycle ve Balıklı Bulgur.
Philippe Aractingi’nin Bombaların Altında (Under the Bombs) adlı filminde bombardıman altındaki Güney Lübnan’da sevdiklerini arayan bir kadının hikâyesi anlatılıyor. Çoğu amatör oyuncularla çekilen bu filmde hem belgesel hem de kurmaca sinemanın olanakları kullanılıyor. Güneşin Gözü (Eye of the Sun) filminde Kahire kentinin Ein Shams bölgesinde yaşayan Shams adlı 11 yaşındaki kız çocuğunun gözlerinden Mısır’ın gündelik hayatını saran hüzün perdeye taşınıyor. Filmin yönetmeni Ibrahim El Batout da festival boyunca Adana’da olacak.
Fransa ve Cezayir ortak yapımı Sarı Ev (Yellow House)’da bir Ortadoğu ülkesinin karmaşık siyasal ve toplumsal ilişkileri aktarılıyor. Recycle ile Ürdün-Filistinli sinemacı, Mahmoud al Massad, Zarqa’nın en yoksul bölgelerinde İslamcı bir adamın günlük hayatının fotoğrafını çekiyor. Müslüman ailelerin evlerine kadar giren “terörizmle savaş”tan oluşan arka fona karşı Ürdün hayatının ritmi açığa çıkıyor. En iyi film, en iyi özgün senaryo, en iyi kadın oyuncu, en iyi yönetmen dallarında Cesar ödüllü ve Venedik’ten Fipresci ile dönen, toplam sekiz ödül sahibi Balıklı Bulgur (La Graine et Le Mullet) ise hayal kurmak ve hayalleri gerçeğe dönüştürmek üzerine, yönetmeni Abdellatif Kechiche’nin ifadesiyle hikayeden çok masal anlatımına yakın bir film.
DÜNYA SİNEMASI
Dünya sineması bölümü de bu yıl izleyici için seçim yapmayı zorlaştıracak kadar dolu. Belçika’nın bu yılki Oscar adayı, Nic Balthazar’ın son filmi Ben X izleyiciyle buluşurken, filmin başrol oyuncusu Greg Timmermans da festivalin konuğu oldu.
İrlanda yapımı, John Carney imzalı ve müzikleriyle Oscar sahibi Bir Zamanlar (Once) ile Makhbalmaf ailesinin en küçük fakat yaptıklarıyla şimdiden ses getiren üyesi Hana Makhmalbaf’ın ilk uzun metraj denemesi Utanç (Buddha Collapsed Out of Shame) de gösterilen filmler arasında. Dorota Kedzierzawska’nın, son filmi Ölmek Zamanı (Time To Die) ise senaryosunun çekimler sırasında 91 yaşında olan oyuncu Danuta Szaflarska için özel olarak yazılmış olmasıyla ayrı bir yere sahip. Katıldığı festivallerden birçok ödülle dönen, Rodrigo Pla’nın İspanya-Meksika ortak yapımı Yasak Bölge (La Zona) da ayrımcılığın varabileceği korkunç boyutun tehlikesi görülüyor. Filmin oyuncuları Alan Chávez ve Daniel Tovar’ın festivalin konukları arasında yer aldı.